Bir enstitüde ders verip İngiliz literatürü çevirileri yaparak hayatını kazanan Andrey Pavlovich Buzykin karısını aldatmaktadır. Buzykin’in esas problemi zayıf karakterli çok nazik bir adam olmasıdır. Karısına anlattığı yalanlar asla inandırıcı olmamaktadır ancak gerçeği söylemeye de cesareti yoktur. Sevgilisi, Alia, onun bu aile hayatından haberdardır ancak eve geç gidemeyeceği için buluşamadıklarında ya da karısına nasıl anlatacağını bilemediğinden Alia’nın aldığı yeni ceketi giymek istemediğinde kırılmaktadır. Hem sevgilisi Alia hem de karısı Nina, aynı anda Andrei’yi terk ederler, affederler ve geri dönerler ve Andrei acılarla dolu bir şekilde bu hayatına devam eder. En sonunda her iki kadın da yalanlarından o kadar bıkmışlardır ki, bir gün gerçeği söylediğinde her ikisi de inanmaz.